İLETİŞİM

ERA Hukuk Bürosu


Bİze ulaşmak İçİn:+90-312-418-5295


Bize ulaşmak için:
+90-312-418-5295


FELSEFEMİZ

ETİK; NE YAPMAYA HAKKIN OLDUĞUN İLE NE YAPMANIN DOĞRU OLDUĞU ARASINDAKİ FARKTIR.

Etik Aristoteles’ten bugüne gelen bir felsefenin adıdır. Etik; bir davranışta veya eylemde bulunanın, yaptığı eylemin ve davranışın kurallarını ve değer ölçülerini sorgulamadan uygulamak yerine; onu kavrayarak ve üzerine düşerek talep edilen iyiyi gerçekleştirmek için onları alışkanlığa dönüştürmesidir.

Etik; erdemli olmanın ve erdemli davranmanın tavrıdır. Etik kavramını tek cümle ile şu şekilde özetleyebiliriz; “Kendine yapılmasını istemediğini başkalarına yapma!”

Etik, merkezine insanı alan bir kavramdır ve bireyler arası ilişkileri düzenlemeyi amaçlar.

Etik sözcüğünün sözlük karşılığı bir çok dilde “ahlak” olarak tanımlanır. Hatta Türkçede de etik günlük dilde “ahlaki” sözcüğüyle eş anlamlı olarak kullanılır. Ancak felsefi anlamda etik sadece “ahlak” sözcüğünü ifade eden bir tanımlama değil başlı başına bir disiplindir.

Bu disiplin içinde etik; insan medeniyetinin oluşturduğu değerleri inceler, onun “iyi”-“kötü” yada “onaylanabilir”- “onaylanamaz”, “doğru”- “yanlış” biçiminde yorumlar. Bu bağlamda etik bir ahlak felsefesidir.

İnsan ilişkinlerinde etkili olan etik kurallar, pek tabii bir mesleğin uygulanışında yerine getirilişinde de etkili olmalıdır.Bu etik kuralları “meslek etiği” olarak tanımlanır.Meslek etiği ve etik kurallar birbirine paralellik göstermektedir.

Meslek etiği kuralları mesleğin icrası sırasında uygulanması gereken kurallar bütünüdür ve uluslararası boyuta ulaşmıştır. Avukat mesleğinde uluslararası etik kurallar “Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler-Havana Kuralları , “Avrupa Birliği Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında 9 numaralı Tavsiye Kararı” gibi belge ve antlaşmalarla belirlenmiştir ve üzerlerinde küresel mutabakat sağlanmıştır. Ülkemizde meslek etiği avukatlık kanununda yer almaktadır ve kanundaki haliyle avukatlar “Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

Peki avukatlardan uymaları beklenen meslek etiği kuralları nelerdir?

Etik ahlak felsefesi olduğuna göre avukatlık meslek etiği de avukatların meslek ahlakı olarak tanımlanabilir. Avukatlık meslek etiğinden bahsetmeden önce, avukatlık mesleğine olan bakış açısından bahsetmek gerekir. Avukatlık her ne kadar bağımsız bir serbest meslek olsa da aynı zamanda bir kamu hizmetidir. Avukatlık yasasının ilk maddesi avukatlığı bir kamu hizmeti olarak tanımlar.

Kamu hizmeti; kamuya yararlı olarak kabul edilen ya kamu kuruluşlarının kendisi ya da özel kesim tarafından yürütülen faaliyetlerdir. Avukatlar mesleki faaliyetleri sırasında iki farklı işi bir arada götürmektedir. Ücret karşılığı bireye hukuksal hizmet sunmakta, onun sorununun hukuki yollardan çözümüne yardımcı olmakta, fakat aynı zamanda da kamusal nitelikli bir görev de yapmaktadır.

Avukatlar yargının kurucu ögesi olan bağımsız savunmayı temsil eden bu bakışla kurumsal yetki kullana meslek mensuplarıdır. Bundan dolayıdır ki avukatlık mesleği , diğer meslek gruplarında ayrılır ve avukatlık etik kurallarıyla kamusal nitelikli bir hizmet olarak şekli bulur. Bu algılanış biçimi tıpkı avukatlığın etik kuralları gibi tüm uygar devletler tarafından kabul edilmiştir.

Avukatlık meslek etiğinin vazgeçilmez biricik temel öğesi ise, kuşkusuz yine tüm dünyadan kabul gören bir kavram olarak, özgürlüktür. Friedrich Ebert’ın dediği gibi özgürlük ve hukuk ikiz kız kardeşlerdir. Özgürlük sadece sağlam bir düzen içinde gerçekleşebilir. Özgürlüğü korumak ve yıkıldığı yerde yeniden inşa etmek, özgürlük aşıklarının ilk görevidir.

İşte etik hukuk bu ideallerle en başta özgür hukuk anlamına gelir. Bu özgürlük “iş sahibine”,“devlete”,“yürütmeye”, “yargıya”, “meslek örgütlerine” ve hatta “topluma” karşı bağımsızlığı kapsar.

Alman Avukatlar Birliği Meslek Kurallarında “Avukatın bağımsızlığı , vatandaşların hukuka katılmalarının teminatıdır. Onun faaliyeti, hukuk devletinin gerçekleşmesine hizmet eder” denmektedir.

Serbest ve hür olmayan avukat sadece şeklen avukattır. Ancak bağımsız bir avukat müvekkilinin haklarını koruyabilir ve onu savunabilir.

Molierac’ın meşhur sözü bu konuyu çok iyi özetlemektedir. “Biz görevimizi yaparken kimseye, ne müvekkile, ne hakime, hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üstte tanımıyoruz. En kıdemsizin en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyu köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı!”

Adil olma, hukukçu olmanın temel bir erdemi olarak ortaya konduktan sonra, yapılacak şeylerden ilki bir karakter erdemi olarak adil olmanın anlamını belirlemek, ardından da adil olmanın bütün hukukçulara yönelik olduğunu belirtmektir. [Prof.Dr. Gülriz Uygur]

Hukuk etiğinin bir diğer ögesi ise adalettir. İngiliz hukukçu John Rawls , "Adil ve adaletli olma, adalet duygusunu geliştirmiş olmayla yakından ilgilidir. Her insan da, insan olmanın gereklerine uygun olarak, bulunduğu kabul edilmesi gereken adalet duygusu, adaletin gereklerini anlama, uygulama ve bu gereklere uygun davranmayla ilgilidir." der.

Avukatların adil olabilmeleri için diğer erdemlere de sahip olmaları gerekir. Bunlar arasında önde gelenler ise dürüstlük ve nesnelliktir.

Hakimlik ödevi, adaletin gerçekleşmesini sağlamak (veya önüne gelen uyuşmazlığı adil bir sonuca ulaşacak şekilde çözmek) olarak tanımlandığında, hakimlerin bu ödevlerini gerçekleştirmeleri için adil olmaları gerekliliği bir zorunluluk olarak ortaya konabilir. Avukatlar da ise, avukatlık ödevinin farklı şekilde tanımlanması, beraberinde, adil olma gerekliliğinin farklı şekilde dillendirilmesini getirmektedir. Esasen, hukuk etiği bakımından hakimler ve avukatların ayrı şekillerde değerlendirilmelerinin temel nedeni de, ödevlerinin farklılığından kaynaklanmaktadır.

Avukatların temel ödevi, yasalarla izin verilen çerçevesinde, müvekillerinin çıkarlarını koruyup, savunmaktır fakat Buradaki temel soru, avukatların bu ödevlerinin sınırlarının ne olduğudur.

Belirtilen ifadeden hareket edildiğinde, avukatların müvekilleriyle ilgili ödevlerini yasaların sınırladığı belirtilebilir. Bu sınırlamaların getirilmesinin temel nedeni de adaleti sağlamaktır. Dolayısıyla, avukatların, adil olmanın gerekleriyle bağdaşacak şekilde müvekillerini temsil etmeleri gerektiği belirtilebilir. Bunun için de avukatların, dürüstlük, güvenilirlik, nesnel olma ve müvekillerinin karşısında mesafeyi koruma gibi erdemleri geliştirmeleri gerektiği belirtilebilir. [Hukuk Etiğine Giriş Prof.Dr. Gülriz Uygur]

Era Hukuk Bürosu olarak hukuk etiğinin, özgürlüğün ve adalet kavramlarının ışığında değerlendiriyor ve “Avukatlık Meslek Etiği” kurallarını olmazsa olmaz felsefemiz olarak kabul ediyoruz.

Her türlü hukuki çalışmamızda özgür ,adil ve dürüst bir etik anlayışından beslenerek sizlere hizmet veriyoruz.

"En doğru hukuk, bizi özgürlüğe ve adalete götürecek olan hukuktur." Bu hukuka ulaşmanın yegane yolu ise etik hukuk kurallarını takip etmektir.Biz bu yolu ve hangi kurallar içerisinde bu yolda yürünerek adalete nasıl ulaşılacağını çok iyi biliyoruz.

Logomuz

Kelime anlamıyla hukuk sözcüğü Arapça ‘Hak’ kökünden gelir toplumun genel menfaatlerini, fertlerin ortak iyiliğini sağlamak maksadıyla konulmuş kurallar bütünü olarak kabul görmesine rağmen, kesin tanımına günümüzde dahi kavuşamamıştır. Ünlü düşünür Kant’ın da belirttiği gibi “Hukukçular hala hukukun tanımını aramaktadırlar.” Devletin temel unsuru bireylerin,sahip olduğu hakları dile getirilebilmesi için avukatlık mesleği birey ve toplum arasında köprü görevi görmektedir. Daimi hedefimiz olan adalet ise, içinde yaşadığı devrin şartlarıyla mücadele etmektedir. Tıpkı “Meşe Ağacının Hikâyesi” gibi… Dayanıklılığın temsilcisi meşe ağacı, avukatlık mesleğinin kendini topluma adamışlığı ve hakkın, sahibine ulaştırılması gayesinin en güzel simgedir. Sahip olduğu iki meyvesi ise iki vekil ve müvekkildir. Temel misyonumuz amblemimizdeki meşe ağacının iki meyvesi olan müvekkil-avukat işbirliği ile hukukun doğru uygulanmasını sağlamaktır.

1989 yılında kurulan Era Hukuk Bürosu özgün ve alanında uzman kadrosuyla hukuk mücadelesinin her anında çağdaş, çözüm odaklı, disiplinli çalışma prensibi ve benimsediği Atatürk ilke ve inkılâpları vizyonu ile sizlerinde yanında olmaya devam edecektir.

İnfinita aestimatio est libertatis (Özgürlüğün değeri sonsuzdur)

 

ÜSTTE DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ